nicknamew
selam, nasilsin, belki giremezsin hic ama belki girer okursun diye düsündüm, askerlik nasil gidio günlügünü okudum sana iyi oluo canima degsin hala azcik nefret ediorum senden :)
beni unutmusundur belkide,neyse allaha emanet ol
insallah seni canindan bezdirirler askerde :)
djkaanoo
İstanbul´u Dinliyorum
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul´u dinliyorum.
djkaanoo
AH GÜZEL İSTANBUL AH...
İstanbul gençliğimdeki İstanbul değil...
İstanbul´u dinlerdi Orhan Veli gözleri kapalı...
Ben de İstanbul´u dinledim
Ama gözlerim faltaşı gibi açık
Dört bir yanda kapkaççıları var
Olmalıyım uyanık.
İstanbul´u dinledim
Dinleyip de inim inim inledim...
İstanbul´un ortası sinema değil artık
O,o zamanlarmış meğer,
Şimdi İstanbul´un ortasında gökdelenler
Ayağı yerde,başı göğe erer
Belki de göğü bile deler de geçer...
Bulundu Ozon´u delen fâiller...
Ayasofya,Sultan Ahmet,Süleymaniye
Ve diğer câmiler ve de minareler,
Galata,Beyazıt Kuleleri,
Hisarlar ve daha nice kusursuz yükselenler
Kurtuldu suçluluktan
Hepsi mâsum şimdi hepsi...
Gerçek suçlu gökdelenlerle doluyor
Yedi Tepesi...
Nerde? Hani?
İstanbul´un taşı-toprağı altın?
Sonu bu mu olacaktı medeniyetteki saltanatın?
Orhan Veli garipliğini isterdi annesi duymasın.
Oysa ben çaresizliğimi,yoksulluğumu
Değil anneme
Cümle âleme
Duyurmak,anlatmak istiyorum
Duyuramıyorum,anlatamıyorum...
Benim gençliğimde
Beyoğlu´nda gezer
Güzelleri,gözleri süzer,
Paraları ezer...
Şimdi de Beyoğlu´nda
Pejmürde,sefil gezer
Elinde ekmek arası kokoreç yer
Karınca ezmez,insan ezer...
Benim gençliğimde Boğaz´da
Balıkçı salt misina olta ile balık tutardı
O misina yarık yarık parmaklarını yarardı
Zira evde ekmek bekleyenleri vardı...
İşi bittiğinde kimi gün üzgün kimi gün neş´eyle
Oltasını sarardı...
Şimdi Boğaz´ın iki yakasında
Amatör motorlu kamışlar
Zevk için umudun peşinden
Suya dalar dalar çıkar.
Bir kemer yetmedi
Takıldı güzelin incecik beline ikinci kemer
´Boğaziçi´ ve ´Fatih´ isimli köprüler...
Dünyası,kimyası farklı iki yakası
Yine de bir araya gelemediler...
Boğaz´dan akan su dün ve bu gün aynı akar
Gece eğlencelerinde safahat ayyuka çıkar...
İstanbul, ah güzel İstanbul!
Gönlünce yaşanacak şehir
Olsun da yine İstanbul olsun...KaanKaradaglı
djkaanoo
Asker Günlüğüm
Koğuş kalk saat altıda
Tan ağarmadan başlar asker günlüğüm
Kimi evinden uzak, kimi yatıda
Hasreti yakıcı asker günlüğüm.
Sabah erkenden ilk iş mıntıka
Bazımız yenici bazımız antika
Hallerimiz uymaz oldu mantığa
Mantığımı aldı asker günlüğüm.
İçtimadan önce kahvaltı
Yemekhane binanın altı
Gün altmış ay on altı
Saymakla bitmez asker günlüğüm.
Zinde olmalı askerin kafası
Koğuşta yapılır yat yoklaması
Yoğun günün ardından iyi gelir uyku sefası
Ne rüyalar görür asker günlüğüm.
Farksızdır akşamımla sabahım
Daimi sırdaşım bir tek Allah’ım
Nöbet arkadaşım G-3 silahım
Nöbette geçer asker günlüğüm.
ceren19ist
Kanoşş
resmime baksana nasıl nasıl dıyee:))
ceren19ist
Hey KaaN
Tanısalım ben Kabul Edıyorum Kusura Bakma Az Once pc Karsında Degıldım ....Sen Ver Ben Ben Eklerım seni:))
djkaanoo
Babası İspanya´nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapisanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı... Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da üzülme kızım, yine çizersin;bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?dedi.
Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu:
Hmmm!Ne güzel bir ağaç bu!Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:
Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!.....
sayfana baktim..hoscakal
selam, nasilsin, belki giremezsin hic ama belki girer okursun diye düsündüm, askerlik nasil gidio günlügünü okudum sana iyi oluo canima degsin hala azcik nefret ediorum senden :) beni unutmusundur belkide,neyse allaha emanet ol insallah seni canindan bezdirirler askerde :)
İstanbul´u Dinliyorum İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhanelerıyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geciyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul´u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul´u dinliyorum.
AH GÜZEL İSTANBUL AH... İstanbul gençliğimdeki İstanbul değil... İstanbul´u dinlerdi Orhan Veli gözleri kapalı... Ben de İstanbul´u dinledim Ama gözlerim faltaşı gibi açık Dört bir yanda kapkaççıları var Olmalıyım uyanık. İstanbul´u dinledim Dinleyip de inim inim inledim... İstanbul´un ortası sinema değil artık O,o zamanlarmış meğer, Şimdi İstanbul´un ortasında gökdelenler Ayağı yerde,başı göğe erer Belki de göğü bile deler de geçer... Bulundu Ozon´u delen fâiller... Ayasofya,Sultan Ahmet,Süleymaniye Ve diğer câmiler ve de minareler, Galata,Beyazıt Kuleleri, Hisarlar ve daha nice kusursuz yükselenler Kurtuldu suçluluktan Hepsi mâsum şimdi hepsi... Gerçek suçlu gökdelenlerle doluyor Yedi Tepesi... Nerde? Hani? İstanbul´un taşı-toprağı altın? Sonu bu mu olacaktı medeniyetteki saltanatın? Orhan Veli garipliğini isterdi annesi duymasın. Oysa ben çaresizliğimi,yoksulluğumu Değil anneme Cümle âleme Duyurmak,anlatmak istiyorum Duyuramıyorum,anlatamıyorum... Benim gençliğimde Beyoğlu´nda gezer Güzelleri,gözleri süzer, Paraları ezer... Şimdi de Beyoğlu´nda Pejmürde,sefil gezer Elinde ekmek arası kokoreç yer Karınca ezmez,insan ezer... Benim gençliğimde Boğaz´da Balıkçı salt misina olta ile balık tutardı O misina yarık yarık parmaklarını yarardı Zira evde ekmek bekleyenleri vardı... İşi bittiğinde kimi gün üzgün kimi gün neş´eyle Oltasını sarardı... Şimdi Boğaz´ın iki yakasında Amatör motorlu kamışlar Zevk için umudun peşinden Suya dalar dalar çıkar. Bir kemer yetmedi Takıldı güzelin incecik beline ikinci kemer ´Boğaziçi´ ve ´Fatih´ isimli köprüler... Dünyası,kimyası farklı iki yakası Yine de bir araya gelemediler... Boğaz´dan akan su dün ve bu gün aynı akar Gece eğlencelerinde safahat ayyuka çıkar... İstanbul, ah güzel İstanbul! Gönlünce yaşanacak şehir Olsun da yine İstanbul olsun...KaanKaradaglı
Asker Günlüğüm Koğuş kalk saat altıda Tan ağarmadan başlar asker günlüğüm Kimi evinden uzak, kimi yatıda Hasreti yakıcı asker günlüğüm. Sabah erkenden ilk iş mıntıka Bazımız yenici bazımız antika Hallerimiz uymaz oldu mantığa Mantığımı aldı asker günlüğüm. İçtimadan önce kahvaltı Yemekhane binanın altı Gün altmış ay on altı Saymakla bitmez asker günlüğüm. Zinde olmalı askerin kafası Koğuşta yapılır yat yoklaması Yoğun günün ardından iyi gelir uyku sefası Ne rüyalar görür asker günlüğüm. Farksızdır akşamımla sabahım Daimi sırdaşım bir tek Allah’ım Nöbet arkadaşım G-3 silahım Nöbette geçer asker günlüğüm.
Kanoşş resmime baksana nasıl nasıl dıyee:))
ayyyyyyyy kaaaanoss:)) nırdesın yaaa
Hey KaaN Tanısalım ben Kabul Edıyorum Kusura Bakma Az Once pc Karsında Degıldım ....Sen Ver Ben Ben Eklerım seni:))
Babası İspanya´nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapisanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı... Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da üzülme kızım, yine çizersin;bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: Hmmm!Ne güzel bir ağaç bu!Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek, sessizce: Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!.....